Resimlerimin esin kaynağı duygularla ilişkilendirdiğim renkler ve derin anlamları içinde saklayan, sessizlik içinde buluşulduğunda kişiye kalbinin gizemlerini açan yeryüzüdür. Yeryüzü, benim için insana tüm yaşamla birliğini hatırlatan bir dost, gözeten ve destekleyen bir anne kucağı ve çocukları olan hayvanlar ve bitkilerin sembolik diliyle konuşan bir habercidir. Mit ve masal kahramanlarına, gölgeli derinliklerinde yolculuk etmeleri, kendi korkunç ve dost yüzleriyle karşılaşmaları, acıyı ve sevinci beraber kucaklayarak yeniden bütün olmayı başarabilmeleri için en mükemmel ortamı sunan; dolaysızlığın ve kendiliğindenliğin büyülü gerçekliğidir. Resim yapmak ise bu kutsal varlığı anarak, imgeleyerek, hayal ederek, yücelterek onunla sevgi ve anlam dolu bir bağı tazelemenin ve insanlığın yüzyıllardır kaynaklarını saygısızca tükettiği bu kutsal anneye içten, basit ve mütevazi bir teşekkür sunmanın bir yoludur.
My works are inspired by colors that I feel are related with some emotions and by nature of the earth who opens the mysteries of the hearts when one meets her in silence. For me she is also a friend who reminds our oneness with all life, a watchful and supportive mother and a divine messenger who speaks through the symbolic language of her children; the animals and the plants. She is the magical reality of immediacy and spontaneity which provides the perfect environment for mythical heroes to meet their own terrible and lovely faces and a place to be whole again, embracing the pain and joy together while travelling in her shady depths. The art of painting, for me, is a way to refresh and deepen a loving and meaningful bond with this sacred being by calling, imagining and glorifying her in a very simple and sincere way and my works are humble thanks and offerings to this sacred mother.